Pankreas sindirim sisteminin salgı organıdır ve midenin alt seviyesinde duodenumun hemen arkasında karnın üst-orta kadranda yatay olarak yer alır. Pankreas, sindirime yardımcı olan enzimleri ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olan hormonları salgılar.
Pankreas kanseri pankreas hücrelerinde ve dokularında başlar. Anatomik olarak pankreas bezinin üç bölümü vardır; baş, gövde ve kuyruk. Pankreas kanseri en sık kafada gelişir ve yine çoğu vaka pankreasın salgı hücrelerinde başlar.
Tüm kanserlerde olduğu gibi pankreas kanserinde de erken teşhis tedavinin başarı oranını artırabilir.
RİSK FAKTÖRLERİ
Vakaların çoğu erkeklerdir ve >40 yaşında teşhis konur ve sigara özellikle uzun süredir devam eden diabetes mellitusta başlıca risk faktörüdür. Pankreas kanseri riskini artıran diğer faktörler ise şu şekildedir:
- Pankreasın kronik iltihabı (pankreatit)
- Şeker hastalığı,
- Genetik eğilim,
- Ailede pankreas kanseri ve kolon kanseri öyküsü,
- Sigara içmek
- obezite,
- İlerlemiş yaş,
- Yağ içeriği yüksek yiyecekler yemek
TÜRLER:
Kanser pankreasın başında, gövdesinde veya kuyruğunda başlayabilir. Kanserler genellikle pankreasın başında gelişir.
Ekzokrin kanserler: Ekzokrin kanserler, pankreas kanserlerinin en sık görülen türüdür. Adenokarsinom, pankreas kanalında bezin ekzokrin kısmında gelişen bu tip kanserleri ifade etmek için kullanılan terimdir.
Endokrin pankreas tümörleri: Nöroendokrin tümörler olarak da adlandırılan bu tümörler, adacık hücrelerinden kaynaklanır ve tedavileri ekzokrin tümörlerden farklıdır.
Pankreas Lenfoma: Pankreasta nadir görülen bir kanser türüdür.
BELİRTİLER:
Pankreas kanseri genellikle ileri evreye kadar hiçbir belirtiye neden olmaz veya belirtiler kolaylıkla diğer hastalıkların belirti ve semptomlarıyla karıştırılabilir. Sinsi bir şekilde ilerlediği için genellikle erken evrelerde atlanırlar. Pankreas kanserinin olası belirtileri şunlardır:
- iştahsızlık
- İstenmeyen kilo kaybı
- Üst karında ağrı, bazen sırta atıfta bulunur
- Ani başlayan şeker hastalığı
- Şişkinlik, hazımsızlık ve iştahsızlık gibi sindirim semptomları
- Mide bulantısı
- Depresyon
- Yorgunluk, zayıf egzersiz performansı
- Sarılık
- Soluk renkli dışkı – macuna benzer
ÖNLEME:
Diğer tüm kanserlerde olduğu gibi pankreas kanserinden korunmak da yönetilebilir riskleri ortadan kaldırmak veya en aza indirmektir. Sağlıklı beslenme, meyve ve sebzelerden zengin beslenme, düzenli egzersiz ve stresli yaşamdan uzak durma, hastalığın gelişmesini önlemede önemli faktörlerdir. Sigara içmek pankreas kanserinde rol oynadığı kanıtlanmış bir risk faktörüdür. Göz ardı edilmemesi gereken bir diğer önemli konu ise sigarayı bırakmak ya da sigara içmiyorsa içmemektir.
Pankreas kanseri ve kolon kanseri için aile öyküsü önemliyse, tarama ve genetik testlerin gerekliliği hakkında bilgi sahibi olmak için doktora gitmek gerekir.
TEŞHİS:
Hastalık kesin olarak teşhis edildikten sonra, bir tedavi uygulanmadan önce en iyi tedavi yöntemini belirlemek için bazı testler yapılır. Pankreas kanserini teşhis etmek ve kanser teşhisi konduktan sonra kanserin yaydığı vücut kısımlarını belirlemek için kullanılan bazı özel yöntemler mevcuttur. Bunlar ultrason, CT, MRI, PET, endoskopik ultrason, biyopsi ve kan testleridir.
TEDAVİ:
Hasta ve tümör ile ilgili tüm veriler toplanır, en uygun tedavi yaklaşımı belirlenir. Olası tedavi seçenekleri gözden geçirildiğinde, olası yan etki ve risklere karşı olası yararları tartmak gerekir.
Pankreas kanserinde en iyi tedavinin belirlenmesinde tip, evre ve derecenin doğru belirlenmesi büyük rol oynar.
Kanser evreleri genellikle I’den IV’e kadar olan Roma rakamlarıyla sembolize edilir. Evre IV, kanserin en ileri aşamasıdır. Her hasta için evre, yaş, genel sağlık durumu ve kişisel tercihler dikkate alınarak kişiye özel tedavi planlanır.
Pankreas kanseri tedavisinde ilk adım pankreasta yer alan tümörün çıkarılmasıdır. Eğer bu mümkün değilse ikinci amaç tümörün büyümesini engellemek ve daha fazla zarar görmemesi için yaşam kalitesini yükseltmek olmalıdır.
Pankreas kanseri için tedavi seçenekleri radyoterapi, kemoterapi ve cerrahiyi içerir. Bazı durumlarda bu yöntemler birlikte veya sıralı olarak kullanılmaktadır. Doktorunuz, genel sağlık durumunuz ve yaşınızın yanı sıra tümörünüzün tipi, derecesi ve evresini de göz önünde bulundurarak sizin için en iyi tedaviye karar verecektir.
KEMOTERAPİ
Kemoterapi, kanseri tedavi etmek için ilaçlar kullanır. İlaçların aktif maddeleri kanserli hücreleri öldürür. Kemoterapötik ajanlar damar içine verilebilir veya ağızdan alınabilir. İntravenöz uygulama durumunda, büyük bir damara kateter adı verilen ince bir tüp yerleştirilir ve tedavi süresi boyunca bu kateterden kemoterapötik ajan verilir.
Kanserin tipine ve tedaviye verilen cevaba bağlı olarak bir veya birden fazla kemoterapötik ajan uygulanabilir. Belirli bir süre sürdürülen aktif kemoterapiyi bir “kapalı” dönem takip eder. “Kapalı” süre sona erdikten sonra tedavi devam eder. Bu sıralı aktif ve “kapalı” periyotların her birine bir döngü denir.
Kemoterapinin yan etkileri, kemoterapötik ajanın ve dozun bir fonksiyonudur. Kemoterapötiklerin en sık görülen yan etkileri arasında; yorgunluk, mide bulantısı, kusma, ağız yaraları, saç dökülmesi ve sindirim sistemi iltihabı. Kemoterapinin neden olduğu yan etkiler de doktorunuz tarafından tedavi edilecektir. Bu yan etkiler sağlığınızı tehdit edecek kadar şiddetliyse, doktorunuz tedaviyi durdurmanızı veya başka bir kemoterapötik ajana geçmenizi önerebilir.
RADYOTERAPİ
Radyasyon tedavisi, yüksek güçlü enerji ışınları kullanarak kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlar.
Radyasyon kaynağı vücut dışındaysa ve ışınlar kansere yönlendiriliyorsa bu tedaviye eksternal radyoterapi denir. Öte yandan radyoaktif madde bir iğne veya kateter aracılığıyla tümörün bulunduğu yere yerleştirilirse yönteme internal radyoterapi (brakiterapi) adı verilir.
Radyasyon tedavisi birinci basamak tedavi olabilse de, genellikle ameliyatla alınamayan hücreleri öldürmek için kullanılır. Birinci basamak tedavide radyoterapi çoğunlukla kemoterapi ile birleştirilir ve bu modalite aynı zamanda kemoradyoterapi olarak da adlandırılır. İleri evre kanserlerde ağrı, nefes darlığı ve kronik öksürüğün giderilmesinde veya giderilmesinde önemli rol oynar.
Radyoterapi, vücudun ışınlanan bölgesine bağlı olarak çok geniş bir yan etki yelpazesine sahiptir. Sizin için geçerli olan riskler doktorunuz tarafından açıklanacaktır.
AMELİYAT:
Pankreas kanseri cerrahisinde pankreasın tümörün bulunduğu kısmı (baş, gövde ve kuyruk) alınabilir veya pankreas tamamen çıkarılabilir.
Whipple ameliyatı pankreas kanserinin cerrahi tedavisinde temel yaklaşımdır. Pankreasın kuyruk ve gövdesinde yer alan tümörler için cerrahi teknik nispeten daha kolay iken, pankreas başında yer alan tümörler karmaşık bir tedavi gerektirir; pankreas başı, safra kesesi, ortak safra kanalı, duodenum ve çevresindeki lenf düğümleri ile birlikte çıkarılır.
Pankreas kanseri tedavisi, tedavi sonrası hayatınız, rehabilitasyon, ağrı yönetimi, klinik çalışmalar ve pankreas kanseri ile ilgili aklınızdaki tüm soruları doktorunuza sormanız, tedavinize bilinçli bir şekilde katılmanıza ve endişelerinizi gidermenize yardımcı olacaktır. .