Dünyada en sık görülen sağlık sorunlarından biri olan kanser, cinsiyete göre değişiklik gösterebilmektedir. Jinekolojik kanserlerde erken teşhis ve etkin tedavi ile başarı oranları artmaktadır. Anne olmak isteyen kanserli kadınlara da üremeyi koruyucu tedaviler uygulanabilir. İşte detaylar…
EN SIK GÖRÜLEN KADIN KANSERLERİNE KARŞI ÖNLEMİNİZİ ALIN
Son yıllarda hızla artan kanser vakaları, dünyada kalp hastalığından sonra en sık ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Kadınlarda en sık görülen şikayetler meme kanseri, rahim, rahim ağzı, yumurtalık kanseri, tubal rahim, vulva kanseri ve döl kanseridir (vajinal kanser).
Kadınlarda kanser erken yakalanırsa, hastanın hastalığına göre hormonal veya cerrahi tedavi ile sadece kanserli bölge çıkarılarak üreme yeteneği korunabilir. Bazı durumlarda çocuk sahibi olduktan sonra gerekirse cerrahi tedavi tamamlanabilir. Üreme koruyucu cerrahlar ve uygulamaları şu şekilde özetlenebilir:
Rahim Ağzı Kanseri: Bu hastalıkta üreme cerrahisi dünyada 20 yılı aşkın süredir yapılmaktadır. Tedavi sonrası elde edilen sonuçlar gebelik açısından olumludur. Erken evre rahim ağzı kanserinde sadece kanserli rahim ağzı bölgesi çıkarılır ve rahim ve vajina birleştirilir.
Rahim kanseri: Bu kanser türüne sahip hastaların yüzde 20’si 40 yaşın altında yüzde 45, yüzde 5’i. Bu nedenle rahim ağzı kanseri teşhisi konan ve çocuk isteyen hasta sayısı oldukça fazladır. Hastalık prematüre ise yani rahim iç duvardan dışarı yayılmamışsa ve hücre tipi kötü değilse ilaç tedavisi sonrası hasta hamile kalabilir ve kanser geriler. Bu durumda progesteron tedavisi ile yaklaşık %70 oranında başarı sağlanır.
Yumurtalık kanseri: Yumurtalık kanserlerinin tedavisinde üreminin korunması son yıllarda giderek yaygınlaşmaktadır. Germ hücreli yumurtalık kanserlerinde ve borderline tip yumurtalık kanserlerinde özellikle erken yaşlarda sadece kanserli dokular veya kanserli yumurtalıklar çıkarılarak rahim ve karşı yumurtalık korunur.Çevresel faktörler kanser oranının artmasında etkilidir.
Günümüzde sigara, obezite, çevre ve hava kirliliği gibi birçok kimyasal ürün insan organizmasında kanser ve tümör oluşumunu engelleyen inhibitör genlerin yapısını artırmaktadır. Böylece kanser hücreleri kolaylıkla gelişebilir. Olumsuz faktörlerin çok geç olmadan önlenmesi önemlidir.
UMUT VEREN GELİŞMELER
Kanser vakalarının sayısındaki hızlı artışa rağmen sağlık teknolojisi alanında atılan önemli adımlar kanserin erken teşhis edilmesini mümkün kılıyor. Ayrıca, tıbbi bilgi ve artan cerrahi deneyim, tedaviyi daha etkili hale getirir. Kansere neden olan faktörlerin daha iyi anlaşılmasını sağlayan üreme sistemi kanserleri üzerine yapılan klinik ve moleküler çalışmalar, son 10 yılda birçok bilinmeyeni netleştirmiştir. Aşılar ve immünoterapi gibi kanser hücrelerinin doğrudan tedavisi de hayatta kalma oranlarına katkıda bulunur.