ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi, jeomanyetik bir Güneş fırtınasının bugün Dünya atmosferine çarpmasının beklendiğini açıkladı. NOAA, 100 yılda bir meydana gelen fırtınanın telefon, internet ve uydu şebekelerini etkileyebileceğini belirtti. Peki, Güneş fırtınası ne zaman, saat kaçta bitecek?
GÜNEŞ FIRTINASI NE ZAMAN, BİTECEK?
Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) yaptığı açıklamada 11 Ekim 2021 tarihinde beklendiği ve Güneş fırtınasının 12 Ekim 2021 gece yarısına kadar devam edeceğini duyurdu. Gündem haberler için bizi takip edin.
GÜNEŞ FIRTINASI NEDİR?
28 Ağustos 1859’dan 2 Eylül 1859’a kadar, Güneş’te sayısız güneş lekeleri gözlemlendi. 1 Eylül’de öğle vaktinden önce, Richard Carrington ve Richard Hodgson adlı İngiliz asıllı amatör astronomlar, ilk solar alevin gözlemlerini yaptılar. Dünya’ya gelmesi 17.6 saat alırken büyük bir koronal kütle ejeksiyonunun (CME) direkt olarak Dünya’ya gelmesine sebep oldu. Böyle bir yolculuk genelde üç ila dört gün sürer. Bu ikini CME çok hızlı hareket etti çünkü ilk olanı yol üzerindeki ambiyant solar rüzgar plazmasını temizlemişti.
İskoçyalı fizikçi Balfour Stewart’ın Kew Gözlemevi manyetometresi ile kaydettiği eşzamanlı “crochet” gözlemlerinden ve ertesi gün gözlemlenen bir jeomanyetik fırtına sebebiyle, Carrington bir güneş-yüzeyi bağlantısından şüphelendi. 1859’daki jeomanyetik fırtınanın etkileri hakkında, dünya çapındaki raporlar, Carrington ve Stewart’ın gözlemlerini destekleyen Elias Loomis tarafından derlenip basıldı.
29 Ağustos 1859’da güney aurorae, Avustralya’daki Queensland kadar kuzeyden bile gözlemlendi.
1-2 Eylül 1859’da kaydedilen en büyük jeomanyetik fırtına meydana geldi. Aurorae, kuzey yarımkürede Karayipler’den bile olmak üzere tüm dünyada görüldü; Rocky Dağları üzerindekiler o kadar parlaktı ki, parlaması sabah olduğunu zannettiklerinden kahvaltı hazırlamaya başlamalarına sebep olan altın madencilerini uyandırdı. Kuzeydoğu Amerika’da uyanan insanlar aurora’nın ışığı sayesinde gazete okuyabiliyorlardı. Aurora, Küba ve Hawaii gibi kutuplardan bile görünürdü.
Tüm Avrupa ve Kuzey Amerika telgraf sistemleri başarısız oldu, bazı durumlarda telgraf operatörlerine elektrik şoku bile verdiler. Telgraf direkleri elektrik kıvılcımları saçıyordu. Bazı telgraf sistemleri güç kaynaklarından kesilmelerine rağmen mesaj alıp göndermeye devam ettiler.
3 Eylül 1859 Cumartesi günü, Baltimore American and Commercial Advertiser raporuna göre, “Perşembe akşamı geç saate kadar dışarıda olanların auroral ışıkların muhteşem görünümüne şahitlik etme şansı oldu. Bu fenomen, ışık oluşumu saatlerinin farklı olmasına rağmen Pazar günkü görünüme çok benzerdi, eğer muhtemel olsaydı, daha parlak ve prizmatik tonlar daha çeşitli ve enfes olacaktı. Işık, parlak bir bulut gibi tüm gökyüzünü kaplıyordu ve daha büyük boyutlu yıldızlar belirsizce parlıyordu. Işık, Ay’ın dolunay halindeki parlaklığından bile fazlaydı fakat etrafındaki her şeyi kaplayan tanımlanamaz bir yumuşaklığı ve narinliği vardı. Saat 12 ile 1 arası görünürlüğü en yüksek muhteşemliğindeyken, bu garip ışığın altında duran şehrin sessiz sokakları, bu tek görünüş kadar güzel bir görüntü sergilemekteydi.”
Haziran 2013’te, Lloyd’s of London ve Amerika’daki Atmospheric and Environmental Research’den (AER) ek bir grup araştırmacı, Carrington Olayı’ndan alınan bu verileri, dünya ekonomisinin ne kadar etkilendiğini hesaplamak için kullandılar, $2.6 trilyon (£1.67tr)