Balkanlar’ın batısında batıdan Bosna-Hersek ve Hırvatistan, güneydoğudan Arnavutluk sınırlarıyla çevrilidir. Kuzeydoğu ve doğusunda, 1991’de Yugoslavya’nın çözülmesinden sonra 1992’de birlikte Yugoslav Federasyonu’nu oluşturdukları Sırbistan bulunur. Tarihi ce coğrafyası ile merak konusu olan Karadağ hakkında Karadağ nerede, hangi kıtada gibi soruların yanıtları araştırılıyor.
KARADAĞ NEREDE?
Karadağ Avrupa’nın güneydoğusunda Balkanların Adriyatik kıyısında bir ülkedir. Kuzeyde Bosna-Hersek, kuzeydoğuda Sırbistan, doğuda Kosova, güneydoğuda Arnavutluk, batıda ise Hırvatistan ve Adriyatik Denizi ile çevrilidir. Başkenti ve en büyük şehri Podgorica ülke topraklarının %10,4’ünü ve nüfusun %29,9’unu kapsamaktadır, Çetine kenti eski krallık başkenti statüsündedir. Ülkenin büyük çoğunluğunu Karadağlılar oluşturur, Sırplar %28,7 ile en büyük azınlıktır. Ayrıca Boşnaklar, Arnavutlar ve Hırvatlar da bulunur.
Erken Orta Çağ döneminde günümüz Karadağ topraklarında güneyde Duklja, batıda Travunia ve kuzeyde Rascia olmak üzere üç prenslik bulunuyordu14 ve 15. yüzyıllarda Zeta Prensliği ortaya çıktı. Karadağ ismi ilk kez 15. yüzyıl sonlarında kullanıldı. Osmanlı hükmü altındaki ülke 1696’da bağımsızlığını tekrar kazandı. Petrović-Njegoš hanedanı altında önce teokratik, sonraları ise seküler prenslikler kuruldu. Karadağ’ın bağımsızlığı 1878’deki Berlin Kongresi’nde Avrupa güçlerince tanındı. 1910’da ülke krallığa dönüştü. I. Dünya Savaşı’nın ardından Yugoslavya’nın parçası olan Karadağ, dağılmanın ardından Sırbistan’la bir federasyon kurdu. Mayıs 2006’daki bağımsızlık referandumuyla bağımsızlık ilan edildi ve konfederasyon barışçıl bir şekilde dağıldı.
Dünya Bankası tarafından üst-orta gelir seviyesinde gösterilen Karadağ; BM, NATO, Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı, Avrupa Konseyi ve Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması ve Akdeniz için Birlik’in üyesidir. Ayrıca Avrupa Birliği’ne üyelik sürecindedir.
TARİHİ
Karadağ’ın eski halkı Arnavutlardan oluşur. VII. yüzyılda İmparator Herakliyus zamanında, Sırplar da oraya yerleştirilmiştir. Osmanlılar, Rumeli’ye geçip fetihlere giriştikleri sıralarda Karadağ, Venedik Cumhuriyeti’nin tabiiyetinde idi. Osmanlı Devleti’nin Karadağ’daki fetihleri Sultan I. Murad dönemine rastlar. Zira ilk Osmanlı-Karadağ çatışması da I. Murat döneminde yaşanmıştır. İkinci Osmanlı-Karadağ çatışması Sultan I. Bayezid döneminde olmuştur. Bu seferde Osmanlı kuvvetleri Üsküp’ten çıkıp Zveçan ve Yeleç üzerinden Lim ve Tara nehirlerine kadar ulaşmıştır. Osmanlı Devleti’nin Karadağ’daki asıl fetihleri ise Fatih Sultan Mehmet döneminde olmuştur. Aslında Osmanlı Karadağ’ı tam olarak hakimiyetine almadı. Fatih, Karadağ’a bir nevi özerklik statüsü verdi ve bu durum Karadağlılar tarafından 1878 yılında Osmanlı’dan ayrılana kadar kullanıldı. Karadağlılar Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine girişinden itibaren çok sayıda isyan çıkartmışlardır. Örneğin 1711, 1712, 1714 isyanlarını çıkartmışlardır. Bununla birlikte Hersek isyanına da destek vermişlerdir.
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Rusya’nın yanında yer alan Karadağ, Osmanlı ordusunun önemli bir kısmını Balkanlarda meşgul etmiş ve savaşın Rusya lehine dönmesinde büyük bir etken olmuştur. Savaş sonrası imzalanan Ayastefanos ve hemen ardından Berlin Antlaşması’yla bağımsızlığını kazanan Karadağ, böylece devletler platformunda yerini almıştır. Bağımsızlığını kazanmasının ardından onu ilk tanıyan Osmanlı Devleti olmuştur. Bağımsızlıkla birlikte Osmanlı Devleti ile diplomatik ilişkiler hız kazanmış ve çok önemli aşamalar kaydedilmiştir. Bu dönemde iki devlet ilişkilerinin iyi bir düzeye gelmesinde, hiç şüphesiz II. Abdülhamid’in Balkan politikasında sergilediği tavrın önemli bir rolü vardır. Nikola Petroviç ile yakın dostluğu, iki devletin politikalarına da yansımıştır. II. Abdülhamid döneminde, 30 yılı aşkın bir süre, küçük sınır çatışmalarını bir kenara bırakılırsa, iki devlet arasında barışın hakim olduğu bir süreç göze çarpmaktadır. İlki 1883 ve ikincisi 1899 yıllarında olmak üzere Karadağ Prensi Nikola, Sultan Abdülhamid’in davetlisi olarak İstanbul’a gelmiş, törenlerle karşılanarak şaşaalı gösterilerle ağırlanmıştır.
II. Abdülhamid döneminde İstanbul Büyükçekmece başta olmak üzere Zonguldak Ereğli gibi yerlerde, taş işçisi, kuyucu, maden işçisi, bekçilik vb. iş kollarında çalışan Karadağlıların sayısında artış görülmüştür. Bunun yanında İstanbul’daki okullarda bizzat Abdülhamid’in bursuyla okuyan Müslüman ve Hristiyan Karadağlıların sayısı önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Türkiye’de yaşayan Boşnakların önemli bir kısmı 1910’lu yıllarda Karadağ’dan gelmiştir. 5 Haziran 2017 tarihinde NATO’ya katıldı.
ETNİK YAPI
1991 sayımına göre Sırplar, Sırbistan-Karadağ federasyonundaki toplam nüfusun %69’unu oluşturmaktaydı. Karadağlılar ise toplam nüfusun %5, Karadağ nüfusunun da %62’sini oluşturuyordu. Slav olmayan Arnavut azınlık ülkedeki 2. büyük gruptu ve resmî tahminlere göre toplam nüfusa oranları %17’ydi. Nüfus sayıları tam bilinmeyen kendi içlerine çekilmiş Türkler de demografik yapıda yer almışlardır.
1965’ten sonra Sırbistan ve Karadağ’dan gelişmiş Avrupa ülkelerine ve Kuzey Amerika’ya sürekli göç yaşanmıştır. Eski Yugoslavya’nın dağılmasını ve Hırvatistan ile Bosna-Hersek’teki savaşı takip eden yıllarda göç Sırbistan ve Karadağ’a yönelmiştir. Mülteci sayımı sonucunda 1996 yılı ortalarında 566.200’ü mülteci statüsünde olan 646.000 kişi tespit edilmiştir. 79.700 kişi ise diğer cumhuriyetlerde yaşayan Sırp ve Karadağlılar ya da Yugoslavya’ya mülteci olarak gelip Yugoslav vatandaşlığına geçmiş kişilerdir.
ÖNEMLİ ŞEHİRLER
Karadağ illeri
2003 Nüfus Sayımına Göre
Podgorica (başkent; 169.132)
Nikşiç (58.212)
Taşlıca (21.377)
Akova (15.883)
Herceg Novi (12.739)
Berane (11.776)
Çetine (15.137) Eski krallık başkenti
Budva (10.918)
Tivat (9.467)
Rožaje (9.121)
Dobrota (8.169)
Danilovgrad (5.208)
Bijela (3.748)
İgalo (3.754)
Kolaşin (2.989)